Yazı İçerikleri
- 1 ÇİÇEK HASTALIĞI NEDİR?
- 2 ÇİÇEK HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
- 3 Çiçek hastalığı kimde görülür?
- 4 Çiçek hastalığı nasıl bulaşır?
- 5 ÇİÇEK HASTALIĞI NEDEN OLUR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
- 6 ÇİÇEK HASTALIĞI TEDAVİSİ VAR MIDIR?
- 7 Çiçek hastalığı tedavisi nasıldır?
- 8 Çiçek Hastalığı Aşısı
- 9 Çiçek Aşısı nedir, koruyuculuk süresi ne kadardır?
- 10 Çiçek Aşısının yan etkileri nelerdir?
- 11 Çiçek Aşısının kontraendikasyonları nelerdir?
- 12 ÇİÇEK HASTALIĞI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Çiçek hastalığı variola virüsünün neden olduğu bir hastalık çeşididir. İsim benzerliği nedeni ile genelde insanlar suçiçeği hastalığı ile karıştırabilir. Fakat bu hastalık, suçiçeğinden çok daha ciddi seyreder. Vücutta irin dolu kabarcıklar oluşturur ve bu kabarcıklar suçiçeği hastalığının oluşturduğu kabarcıklara göre daha spesifik olduğu için doktorlar tarafından rahatça tespit edilir. Suçiçeği hastalığının oluşturduğu kabarcıklar daha yüzeyseldir ve genel olarak gövdede bulunur. Ancak çiçek hastalığının oluşturduğu irin dolu kabarcıklar daha derindir ve başta yüz olmak üzere göğüs, sırt ve kollarda derin irinli kabuklu kabarcıklar oluşmuştur. Renkleri hastalığın durumuna göre değişir.
ÇİÇEK HASTALIĞI NEDİR?
Çiçek hastalığı bir çeşit enfeksiyon hastalığıdır ve cilt kabartılarından şiddetli ağrılara pek çok belirti ile ortaya çıkabilmektedir. Çiçek hastalığı klinik olarak ilk kez 10 yy’da Rhazes tarafından tanımlanmıştır. Yüzyıllarca tüm dünyada salgınlar oluşturarak milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. 8. yy’da Avrupa’da yılda tahminen 200.000-600.000 arasında ölüme neden olarak, tüm ölümlerin %7-12’sinden sorumlu olmuştur. Hastalığa bağlı ölümlerin çoğu çocuklarda (özellikle bebeklerde) görülürken, çocukluk çağı ölümlerin 1/3’ünün nedeni çiçek hastalığı olmuştur.
ÇİÇEK HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Geçmiş dönemlerde ciddi can kayıplarına neden olan çiçek hastalığının ağırlık seyri zaman içerisinde değişmektedir. Enfeksiyon hastalıklarının bir çeşidi olan çiçek hastalığı ciltte kabarcıklar şeklinde kendini belli etmektedir. Kuluçka dönemi 14- 20 gün arasında değişmektedir. Yüksek ateş şikayetleri ile başlayan hastalıkta şiddetli baş ve eklem ağrılarını takip eden 3 günlük periyottan sonra, önce baş olmak üzere tüm vücutta irinli kabarcıklara ortaya çıkmaktadır. Çiçek hastalığı hem ciltte hem de sindirim sisteminde değişimlere yol açmaktadır. Herkeste görülebilecek olan bu hastalık her zaman aynı bulguları vermemekte ancak genellikle şu belirtiler izlenmektedir.
- Kusma
- Yüksek ateş
- Şiddetli baş ağrısı
- Baş dönmesi
- Hazımsızlık
- İshal
- Üşüme
- Halsizlik
- İştahsızlık
- İrinli kabarcıklar
- Kaşıntı
Ortalama 14-20 günlük kuluçka süresinden sonra, yüksek ateş, baş ağrısı ve eklem ağrıları ile karakterize prodromal semptomların olduğu bir süreç şeklinde başlamaktadır ve eş zamanlı kusma da görülebilmektedir. Daha sonra ateş düşer ve dil, ağız ve orofarenkste kızarık döküntüler oluşmaktadır. Bunu izleyen bir gün içinde de deri döküntüleri başlar. Yüz eller ve avuç içinden başlayan döküntüler daha sonra tüm vücuda yayılmasına neden olacaktır. Deriden kabarık vezikül ve püstüllere dönüşen kabarcıklar ortalama 2 haftada kabuklanarak iyileşir. Çiçek hastalığın ilerleyen evresinde halsizlik, iştahsızlık olur, irinli kabarcıkların yoğunluğunun artışı hastalığın seyrinin şiddetlenmesi işarettir.
Çiçek hastalığı kimde görülür?
Çiçek hastalığı insanlarda ve evcil hayvanlarda görülebilir. Çiçek hastalığı her yaş ve cinsiyette görülebilir. Bu hastalığın inkübasyon süresi 7-107 gün arasında değişir ve bu süreçte hastada bir belirti gözükmemekle birlikte bulaşıcı değildir. Hastalık belirtileri ortaya çıktığından itibaren yani vücutta kabarcıklar oluşmaya başladığında veya ateş gibi belirtiler gözüktüğünden itibaren hastalık bulaşıcıdır. Hastanın vücudunda bulunan kabarcıklardaki virüs, hastanın eşyalarıyla, sineklerle ve virüslü hava yolu ile bulaşabilir. Hastalarda 30-40 derece ateş görülür ve kırmızı izler oluşmaya başlar. Başta yüz, baş olmak üzere göğüs, sırt, kol ve bacaklarda kabarcıklar oluşur. Çiçek hastalığını su çiçeğinden ayıran en önemli fark su çiçeği lezyonunun daha yüzeysel olması ve oluşan kabarcıkların daha çok gövdede bulunmasıdır.
Çiçek hastalığı nasıl bulaşır?
Ateş ve döküntülerin çıkmasıyla birlikte hava yolu ile bulaş olur. Ciltteki döküntüler kaybolana kadar bulaşıcılık miktarı giderek azalır. Hasta kişilerin kıyafetlerinden ve yatak takımlarından da hastalık bulaşabilmektedir. Çiçek hastalığı olan kişilerin bulunduğu binalardaki havalandırma sistemleri ile bulaş olabilir ve bu nedenle ilk vakadan 2-3 hafta sonra salgın ortaya çıkabilir. Toplumlarda ortaya çıkan salgınlar ile çiçek hastası olan bir kişinin 5-12 kişiye çiçek hastalığı bulaştırabildiği bulunmuştur. Aşısız toplumlarda bütün bireyler hastalığa karşı duyarlıdır. Bu nedenle hızlı bulaş olur. Bu hızda bir hasta için 10 kişi olarak hesaplanmıştır.
ÇİÇEK HASTALIĞI NEDEN OLUR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Afrika hastalığı olarak bilinen çiçek hastalığı (Smallpox, variola, variola majör), etkeni smallpox virüs olan, geçmişte büyük salgınlara yol açmış ve çok sayıda ölüme yol açan viral bir hastalıktır. Variola (Smallpox) virüsü kişinin nazofarenks bölgesinden vücuda girerek buradan lenf nodlarına yerleşerek çoğalmaktadır. Ortalama 8-10 gün içinde virüs vücutta çoğalarak tüm organlara yayılmaktadır. İnfekte kişilerin en bulaşıcı olduğu dönem hastalığın ilk haftasıdır. Bu nedenle çiçek hastalığında bulaşıcılığı en aza indirgemek için ilk dönemlerde hasta izole edilmeli hastanın saç tarağı, havlu, bardak, giysi gibi özel eşyaları ya da ürünler ortak kullanılmamalıdır. Çiçek hastalığına yakalanmış kişilerle temas edilmemelidir. Hava yolu ile bulaşma olabilir. Bu nedenle çiçek hastalığına yakalanmış kişilerle aynı ortamda durulmamalıdır.
ÇİÇEK HASTALIĞI TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Çiçek hastalığı ortaya çıktığı ilk zamanlarda tedavisi henüz bilinmiyorken hastalığı atlatmak adına birçok farklı yöntem denenmiştir. Bazı toplumlarda hastalığa karşın bağışıklık kazanmak için kırmızı renkli kıyafetler giyilmeye başlanmıştır. Tedavi yöntemleri arasında sık duş alma, istirahat etme, saçların kazıtılıp kafa derisinin kristal yapılı tuz ile yıkanması oldukça dikkat çekmektedir. Tıbbi açıdan ise spesifik etkili bir tedavisi yoktur. Şüphelenilen olgu öncelikle negatif basınçlı bir odada izole edilmelidir. Yeterli beslenme, sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, deri ve göz bakımına dikkat edilmesi gereklidir. Hastalığın ilk evresinde hasta ve hasta ile yakın temasta olan herkesin aşılanması gerekmektedir.
Dünya sağlık örgütü (DSÖ) tarafından 1967 yılından itibaren tüm dünyada uygulanmaya başlanan agresif aşılama programı ve infekte kişilerin izolasyonu çalışmaları sayesinde hastalık başarı ile eradike edilmiştir. 1975’te Bangladeş, 1977’de Somali ve 1978’de İngiltere de laboratuvar çalışanlarında küçük bir salgın şeklinde son olgular bildirilmiştir. 1980 yılının Mayıs ayında DSÖ hastalığın tüm dünyada aşılama sayesinde tamamen ortadan kalktığı belirtilmektedir.
Çiçek hastalığı tedavisi nasıldır?
Çiçek hastalığı virüsü için herhangi bir tedavi bulunmamakla birlikte yakalanma olasılığını azaltmak için korunma yöntemleri bulunur. Yapılan aşılama programları sayesinde variola virüsü yani çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Sadece laboratuvar ortamında çalışan bireyler risk altında olabilir. Çiçek virüsüne temasta bulunduğu düşünülen kişilerin veya çiçek hastası olan bir kişi ile teması olan kişilerin teması takiben 4 gün içinde aşı olması, hastalığı geçirmesini önleyebilir veya hafif atlatmasını sağlayabilir. Ayrıca yapılan çalışmalar Cidovir’in kemoproflakside etkin olarak kullanılabileceğini ortaya çıkarmıştır.
Çiçek Hastalığı Aşısı
Çiçek hastalığı aşısı, diğer birçok aşıdan farklı olarak cansız ya da etkisi yitirilmiş bir virüsten değil canlı virüsten yapılır. Aşıda kullanılan virüs, çiçek aşısının asıl sebebi olan variola değil onun bir benzeri olan vaccinia adlı virüstür. Vaccinia virüsü, variolaya oranla daha az zararlı olan bir başka çiçek hastalığı nedenidir. Dünya tarihinde üretilen ilk aşı olan çiçek hastalığı aşısı, İngilizce’de ‘aşı’ anlamına gelen ‘vaccine’ sözcüğünün de kökenini oluşturmaktadır.
Çiçek aşısının bulunmasının temelleri 1796 yılında atıldı. İngitere’de Edward Jenner adlı bir doktor, hayvancılık yapan bazı çalışanların inek çiçeği (vaccinia) adı verilen hastalığı geçirdikten sonra can kaybına yol açabilen normal çiçek hastalığına yakalanmadıklarını fark etti. Bu alanda yaptığı çalışmaların ardından 1801 yılında aşılamayla ilgili bir makale yazarak insanlığın en büyük belalarından olan çiçek hastalığının önünün kesilmesinin adımını attı. Aşının bulunmasından sonra uzun yıllar çiçek hastalığı insanları etkilemeye devam etti.
1959 yılında çiçek hastalığına karşı en büyük adım atıldı. Dünya Sağlık Örgütü, dünyayı çiçek hastalığından arındırmak için aşı seferberliği ilan etti. Fakat çeşitli operasyonel nedenlerle dünyanın her yerine yeterli aşı ulaştırılamadı. Kampanyaya rağmen çiçek hastalığı halen yaygındı ve düzenli olarak salgınlara neden oluyordu. Çalışmaların daha da sıkılaştırılmasından sonra 1980 yılında çiçek hastalığı tüm dünyada ortadan kaldırıldı. Aşı uygulaması artık hastalık görülmediği için 1986 yılında Dünya Sağlık Örgütü üyesi ülkelerde tamamen durduruldu. Öte yandan acil durumlara karşı Dünya Sağlık Örgütü’nün elinde acil aşı stokları halen mevcuttur.
Bazı uzmanların görüşüne göre çiçek hastalığı yüzyıllar süresince diğer bulaşıcı hastalıkların toplamından çok daha fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bugün geldiğimiz noktada son çiçek vakası 1977 yılında görüldü ve bu tarihten günümüze kadar bir daha görülmedi. Bu nedenle artık günümüzde çiçek hastalığına yakalanma ihtimali bulunmamaktadır.
Çiçek Aşısı nedir, koruyuculuk süresi ne kadardır?
İlk çiçek aşısı inek çiçeği aşısıdır ve bu aşı ile hasta olmayan bireyler aşılanarak bireylerin hasta olması engellenmiştir. Daha sonra bu aşı geliştirilmeye devam etmiştir. Bu aşı aynı zamanda tarihteki ilk aşıdır ve hatta aşı anlamına gelen vaccine, ‘vacca’ kelimesinden gelir. Vacca, Latince’de inek anlamına gelmektedir. Bu aşı sayesinde günümüzde çiçek hastalığı tamamen yok olmuştur. Ayrıca bu aşılama sayesinde başka hastalıklara da çareler bulunmaya başlanmıştır. Çiçek aşısının içeriğine bakacak olursak çiçek aşısı aslında canlı bir virüs aşısıdır. Orthopox virüs ailesinden olan Variola virüsüne çok benzer. Aşının koruyucu etkisi yüksektir fakat 1999’da üretim ve depolanması Dünya Sağlık Örgütü Variola Virüs Danışma Komitesi tarafından kısıtlanmış bir aşıdır. Pek çok ülke aşı stoklarını artırma çabasında olmasına rağmen aşının bağışıklık yapabilme özelliği olabileceği düşünüldüğü için buna bakılması önerilir. Aşı üretim çalışmaları devam etmekle birlikte stoklardaki çiçek aşılarının kontrolleri de yapılır. Stoklarda bulunan aşıların yıllardır bağışıklık yaratma özelliğini (potens) kaybetmediği belirlenmiştir. Aşının koruyuculuk süresine bakacak olur isek yapılan kişiyi en az on (10) yıl süresince koruduğu tespit edilmiş. Aşılı bireylerde semptomlar daha hafif seyretmekte olup bu kişilerden daha az bulaş olduğu biliniyor.
Çiçek Aşısının yan etkileri nelerdir?
Aşının yan etkileri yani komplikasyonları sıktır. fakat, hastalık riski olan kişilere, hastalığın komplikasyonları göz önünde bulundurulduğunda yapılması tercih edilir. Aşının en önemli yan etkileri aşıya bağlı oluşan egzama, generalize vaccinia infeksiyonu, prograsif vaccinia infeksiyonu ve aşı sonrası ensefalittir. Ayrıca günümüzde aşılar üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Hassas olan gruplarında aşıları kullanabilmesi için aşı ile birlikte immünoglobilinler geliştiriliyor.
Çiçek Aşısının kontraendikasyonları nelerdir?
Çiçek aşısı bazı gruplara yapılmamalıdır. Bu grupta bulunanları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Gebeler
- İmmün yetmezliği olan bireyler
- Tedavileri sırasında immün baskılayıcı ilaç kullanan hastalar
- HIV(+) olanlar
- Özgeçmişinde egzaması olan bireyler
Eğer bir salgın durumu varsa, bu kişilere de aşı yapılmalıdır fakat aşı ile birlikte immünoglobülin de verilmelidir. Eğer çiçek hastalığına neden olan variola virüsüne maruz kaldıysanız veya çiçek hastalığı olan biriyle temas ettiyseniz en kısa sürede sizlere en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak durumu bildiriniz.
ÇİÇEK HASTALIĞI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Çiçek aşısının yan etkisi var mıdır?
Salgın hastalıklara karşın üretilen aşılarda yan etki görülebilir. Aşının yapıldığı kolda birkaç gün süren hafif ağrı ve halsizlik olabilir. Çok nadiren aşıya bağlı hafif döküntüler meydana gelir.
Çiçek hastalığı hayvanlarda görülür mü?
Çiçek hastalığı hayvanlarda görülebilir. Özellikle keçi ve koyunlarda görülen çiçek hastalığı 2 ila 4 hafta arasında sürebilir.
Çiçek hastalığı hayvanlardan insanlara geçer mi?
Çiçek hastalığı keçi ve koyunlarda görülmektedir. Keçi ve koyunlarda görülen çiçek hastalığı ise insanlara geçmez.
Çiçek aşısı ne zaman yapılır?
Salgın hastalıkların çoğu çıktığı dönemlerde ciddi can kayıplarına neden olmuş ve daha sonrasında aşıları bulunduktan sonra etkinliği azalıp tamamıyla ortadan kalkmıştır. Ülkemizde de uzun yıllardır çiçek aşısı uygulanmıyor.
Çiçek hastalığı öldür mü?
Çiçek hastalığı ortaya çıktığı ilk dönemlerde bu hastalığa kapılan her 10 kişiden 3’ünün ölümü ile sonuçlanmıştır. Günümüzde yaygınlığı kalmadığı için aynı durum söz konusu değildir.
Çiçek hastalığı ve suçiçeği aynı hastalık mı?
İsim benzerliği nedeniyle sık sık karıştırılan çiçek hastalığı ve suçiçeği hastalığı ayrı hastalıklardır. Çiçek hastalığının seyri daha ağır ve hayati risk içeriyorken suçiçeği daha hafif seyreden ve genel olarak çocukluk evresinde yaşanan bir hastalıktır.
Çiçek hastalığına ne iyi gelir?
Çiçek hastalığı günümüzde eradike edildiği için bu hastalığın engellenmesi için özel bir yönteme gerek yoktur. Ancak genel olarak viral enfeksiyonlara karşı vücudumuzu korumak için beslenmeye dikkat edilmeli, bol sıvı tüketilmelidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin bir diğer yolu ise bulunan ortamın hijyenine dikkat etmektir. Ayrıca düzenli uykuya ve istirahat etmeye özen gösterilmelidir.